9 Ekim 2010 Cumartesi

Anatomik Aşk

Okuldaki sıradan günlerinden birisini yaşıyordu. Sıkıcı muhabbetler, yapmacık gülüşler, bayağı espriler... Sıkkınlık hissini sanki damarlarında hissediyordu.

Öksürdü. Dün gece, dışarıdayken soğuk yemiş olmalıydı. Boğazlarında da hafiften kaşıntı vardı, şişeceğini haber veriyormuşcasına. Ne akla hizmetse, geceyi manzarası güzel olduğu için boğazın kenarında geçirmişti. Biraz derdini paylaşmıştı dalgalarla, bankta yalnız oturan şarap dostu ile sohbet etmişti. Hatta içki içmemesine rağmen, bu yalnız dostun ricasını kıramayıp, şaraptan bir iki damla bile almıştı. O bile vücudunun sıcaklığını oldukça artırmış ve montunu çıkarmasına neden olmuştu, belki de bu yüzden kapmıştı şifayı.

O kaçamak bakış, sanki delip geçmişti bedenini. Duygularını belli etmezdi hiç. Kendisinden bile saklardı bazen, marifet sandığından mıdır bilinmez... Bu güne kadar açık açık söyleyememişti hiç, belki de gerçekten kararsızdı. Emin olamıyordu, bu bakışa kadar. Belki de bu bir işarettir diye düşündü. Baktığına göre belki, o da birşeyler hissediyordu. Kalbinin atışlarının hızlandığını hissetti. Metabolizmasının hızlanmasından mıdır bilinmez, tuvalete gitme ihtiyacı duyuyordu. Derse yeni giren hocanın sinirli bakışlarının altında ihtiyacını gidermek üzere sınıfı terk etti...

***

Bu sefer bakışının yanına bir de sımsıcak bir gülümseme eklemişti. Bir bakış delip geçmişken, yanında gelen bir tebessüm ile sanki bedeni parçalanacakmış gibi oldu. Artık birşeyler yapması gerektiğini biliyordu.

Ne konuşacağını planlamamıştı, ne söyleyeceği hakkında en ufak fikri bile yoktu. Yanına vardığında ağzından bir ‘merhaba’ çıkmıştı. Sıcak bir karşılık aldıktan sonra, aklına ilk gelen şey olan dersler hakkında bir konu açtı. Aslında ne dersi, ne de başka bir şey umrunda değildi o an; ancak aklına ilk o gelmişti işte. Bu arada konuşma sürdükçe hafiften heyecanlanmaya başladığını fark ediyordu. Muhabbetin hafiften kısır döngüye girdiğini ve sıkıcılık kazanmaya başladığını anlayınca, ani bir hamle ile konuyu değiştirdi. Espri yapmayı da ihmal etmedi tabii. Espriyi yaptığında sevimli ama yaramaz bir çocuğu andırıyordu hafiften. Hani bir yaramazlık yapan, ardından da zevk aldığını belli eden pırıltılı pırıltılı bakışlarla bakan çocuklar olur ya, işte o da öyle bakıyordu. Karşı tarafın tebessümü ile sıkıcı havanın dağıldığını fark etti. İyice kendisine güveninin yerine geldiği sırada, bir şeyler içmeyi teklif etti. Aldığı yanıt olumluydu. Sanki dünya kendisine bahşedilmiş gibi mutluydu. Suratındaki şaşkın ama mutlu ifadeden bu yeterince belli oluyordu. Gamzeleri belki de ilk defa bu kadar içten bir gülümsemesine eşlik ediyordu.

Öksürdü. Mutluluk bulutunun üstünden düşüverdi bir an, biraz öksürükle boğuştuktan sonra, boğazlarının da hafiften şişmeye başladığını hissetti.

--------------------------
-------------------------------------------


- Sağdaki damara biraz daha hormon. Orası tamamdır, biraz da benden taraftakine hormon yollayın. İyidir, tamam. Fazla kurcalamayın orayı, bozarsınız mazallah.

Ciğerler yine mi tutukluk yapıyor? Ah be Ak*, amma mızıldanıyorsun. Güvenlik güçlerini ciğerlere sevk edin. Bademcik karakolu da biraz fazla mesai yapacak. Bu soğuk algınlığında vücudun direncini yüksek tutmak lazım. Zavallı Ak’ın haline baksanıza... Hem ondan gelen oksijen azalınca, benim de verimim azalıyor.

- Efendim, Göz’den gelen bilgiye göre, kaçamak bir bakış atmışlar kendileri. Bilginize.

- Çok güzel. Kalp’i biraz uyarın da hızlansın. Ayrıca biraz homon salgılayalım arkadaşlar, hazır bahar da gelmiş biraz tetikleyelim şu bünyeyi.

- Efendim, meshane dolmuş. Bir ihtiyaç molası mı versek?

- Haklısınız. Tuvalete gidilmeli emrini giriyorum işleme...

***


- Efendim, ilk kez gülümsedi bakarken.

- İşte aranılan kan bulundu. Cesaret enzimlerini salgılayın. Biraz da özgüven yollamayı unutmmayın. Çok ihtiyaç olacak, çok... Heyecan yollamayınız; zira bu sakarlıkla zaten şansı sıfıra yakın.

- Efendim, hedefin yanındayız.

- Konuşulacakları yüklüyorum.Yavaştan heyecan enzimleri yüklemeye başlayın.

- Efendim, giriş konuşması başarılı. Lakin, muhabbetin uzaması için birşeyler yapmalı, bilginize...

- Konuşulacakları yükledim. En sondaki espride sevimli bir çocuk kisvesine bürünürken, gözlerin içinin parlamasına dikkat edin.

- Başarılı!

- Bir şeyler içme teklif edeceksiniz, çok dikkatli olun. Tek atışlık hakkımız var.

- Başardık!

- Görev bitmez. Gevşeme yok, mutluluk hormonlarını salgılayın. Surata şaşkın ama mutlu bir ifade yükleyiniz. Ayrıca gamzelerin görülmesini sağlayacak bir şekilde tebessüm ettirin.

Akciğerler nasıl? Biraz öksürtün mikrop atalım.

Boğaların mesaisi başladı, tüm izinler iptal.







* Akciğer

Hiç yorum yok: