Eylül'e
Bizim olduğumuz zamanlarda doğmazdı
Ay
Ki ben
Şeftalisevengillerden olmuşumdur çoğu zaman
Karanlık bir ödüldü
İnananlar için
Hiçbir şeye
Ve ölüydü
İnananlar için
Bir şeye
Ve gidilmeliydi elbet
Gidilmesi gereken yere.
Gidildi mi, bilinmez
Gidilecek mi, elbet
Kalındı mı, kesin
İnceldiydi sonrasında
doğrana doğrana
Bir hıyar ulemasıydı toplum
Doğrandıkça sayıları arttıydı
Azaldıydı aynı oranda etkileri
Karanlık bir ödüldü elbet
İnanmayanlar için
Ay
Dolundu elbet sen ve ben için
Ve bilirsin ki sen, ben
Şeftalisevengillerdenimdir doğma büyüme
Ay, ilik ilik içimizde
kana kana kırmızı
mavi mavi tüylü
Elbet varılacaktı varılması gereken yere
Varıldı mı, bilinmez
Varılacak mı, kim bilir
Kalınacak mı, elbet!
Gün
Sanmayın ki aydan sonradır.
Aydan içredir güneş
Ve değildir ay gibi
Kana mavi tüylü batmaz yani
Güzel, elbet varacaktır dokuza
Dokuzu da gelecektir üstüne
Sonra, dokuzdan sonra yani,
Sonsuz...
Eee, ne kaldı geriye?