2 Ağustos 2009 Pazar

Neden Beden

Beş: Mesai

Onca yapılacak iş içerisinde sessiz ve huzursuz duruşuyla akışı bozuyordu Çocuk. Çalışmak istemediği gün gibi ortadaydı. Masasına yığılmış dosyaların ve bilgisayarının monitörüne yapıştırılmış kağıtların her biri yeni günü daha da beyin çürütücü hale getirecek görevler barındırıyordu. Diğer yandan da dışarıda hafif bir yağmur başlamıştı. Damlaların cama vururken çıkardığı sesler çalışma koşullarını elverişsizleştiriyordu. Kim olsa bu seslere ve görüntüye karşı koyamazdı Çocuk’a göre. Koltuğundan kalktı ve sağ arkasına düşen pencereden gökyüzünü ve kendisine ait manzarayı izlemeye koyuldu. Küçük ve gülümseten hayaller kuruyordu. Gülümsüyor, gülümsedikçe rahat hissediyordu. İçindeki olgunlaşmaya yüz tutmuş huzur cep telefonunu mesaj sesiyle bir süre ara verdi gelişimine. Masasına döndü ve telefonuna gelen mesajı okudu masanın gözünden telefonu çıkartıp. Bir tebessüm de telefona attı. Huzur kaldığı yerden devam edebilirdi dallanıp budaklanmaya artık.

“Aklın hala başka yerde değil mi?” diyen bir serzeniş cümlesi sardı kulaklarını bir ara. Başını masasının karşısında duran kapıya yöneltti. Kapının ağzında duran Efendi’ydi bu cümleyi kuran. Tek bir cümle bile edemeden refleksif bir hareketle esas duruşa geçti. Bu sırada “Artık aramıza dönsen hiç fena olmaz!” diye devam ediyordu konuşmasına Efendi. Yüzünde yarı ciddi yarı karşınsındakine acıyan bir ifade vardı.

Hiçbir şey söylemedi Çocuk. Karşılık vermek istemedi bir türlü. Çünkü söylenenlerin asıl nedeninin Kız olduğunu anlamak hiç zor olmuyordu. En azından Efendi’nin yüzü ve gözleri bunu açıkça belli ediyordu. Kaşlarını düşürüp suçluymuşçasına baktı odadan ayrılan Efendi’nin ardından. Hatta o gittikten sonra bile bakışları gözlerindeki hükmünü devam ettiriyordu hala. Dosyalara baktı sonra tekrar, bilgisayar monitörüne… Yapılması gereken onca iş ve o işi yapmak için isteksiz bir beden vardı elde. Haksızlığını bilerek yenik ve derin bir nefes alıp yeniden penceresine döndü. Ancak bu sefer en azından çalışmaya çalışmak için niyetler tutuyordu içinden.

Hiç yorum yok: