30 Temmuz 2009 Perşembe

Neden Beden

İki: Dans

Ne karanlık bir akşamdı ve ne aydınlık yüzler vardı karanlığı yaran etrafta. İnan’lar ve daha nicesi o akşam böylesine kalabalık bir meydan olabileceğini ve bu meydan içindeki herkesin bu denli mutlu olabileceğini bilmiyorlardı bile. Oradaki herkes salt kültürlerinin tüm geleneklerini ortama yansıtmaktan bir an bile olsun sıkılmıyordu. Göbekler atılıyor, halaylar çekiliyordu. İnsan’lar bile bu güzelim dakikalarda birbirlerinin çekiştirilmesini birbirlerine hakir görüyorlardı. Onlar da göbek atıyor, halay çekiyorlardı. Salt kültür ve düğü mantığı sarmıştı dört bir yanlarını.

Daha o gecenin sabahından beri aynı ortam içerisinde birbiri ile didişen iki insan motifiydi Kız ve Çocuk. Kahvaltıdan, öğle yemeğinden, yürüyüşlerden, oyunlardan ve tüm iğrenç esprilerden beri. Aynı oksijene tabii iki saçma ve çocuk ruhlu insan suretleriydiler. Pek beceremese de Çocuk göbek atma hususunda da halay çekme mevzusunda da Kız’a ayak uydurmaya çalıştı koca günün hatırına kendisini yalnız bırakmadığı için. O sırada birbirlerinde cereyan eden sempatik bir arkadaşlıktı. O anlaşılmaz İnsan’lar içinde birbirlerini anlaşılabilir sadece birbirlerini bulmuşlardı. Bu sayede hiçbir ileri gitme güdüsü hissetmeden, sadece konuşacak bir yüz olsun temennisi ile yaklaştılar birbirlerine. Göbek attılar, halay çektiler.

Yorulan insanlar için daha sakin ve daha samimi bir müzik çalmaya başladı tek kişilik org-estra. Bir anda herkes dansa davet edildi. Herkes amma çekingenmiş yakınlaşmak hususunda. Kimse kimsenin yanına yöresine uğramadan, haremlik selamlık bir hal aldı birden ortam. Org- estra şefi bu durumun farkın vardığında tam müziği kesecekti ki; eğlencenin en akla zarar ikilisi Çocuk ve Kız atladı sahnenin ortasına. Biraz tutuk, biraz çekingen gören tüm gözlerden ötürü dans ediyorlardı gülüşerek, şakalaşarak. İnsan’lar dahilinde orada olan herkesin gözü onlardaydı. “Aslında ben böyle sevmem.” dedi Kız dans duruşunu kastederek.

Anlayamadı Çocuk Kız’ın söylemek istediğini. “Nasıl Yani?” diye sordu.

Gürültüden sesler ulaşamıyordu karşılıklı her ikisine de. Kız biraz yanaşıp “Böyle mesafeli yani diyorum!” dedi Çocuğun kulağına.

Kız’ın ne demek istediğini şimdi gayet net çözmüştü Çocuk. “O zaman samimi oluruz bizde!” dedi gülümseyerek ve standart dans duruşundaki bütünleşmiş elini Kız’ın elinden kurtarıp belinin ardında diğer eli ile birleştirdi. Ancak atladıkları tek bir şey vardı. Bu arkadaşlıktan öte başka fesat bir fikir barındırmayan iki sevimli insanın, diğer İnsan’lar gözünde kıyılmıştı bir anda nikahları daha şimdiden.

Hiç yorum yok: