17 Temmuz 2009 Cuma

Sıradan veya Sıradışı

On: Yerçekimi Yasası

''Düşen bir nesneyi sakın tutmaya çalışmayın. Bırakın düşsün, daha az zarar görecektir.''

''Keşke biraz daha uyuyabilseydim... Biraz gözlerimi dinledireyim....'' Gözleri kapanmakta olan Özlem, yere düşürdüğü çay bardağının sesi ile uyandı. Yine sofra başında uyuyakalmıştı... 'Bugün kötü bir gün olacak' diye düşündü. Terslikler sabahtan başlamıştı...

Kalktı, üzerini değiştirdi. Evden çıkarken kendi kendine ''Buraya kadar her şey iyiydi. Belki de o kadar da kötü bir gün olmaz'' dedi. Yanılıyordu... Arabasına bindi ve müzik açtı. Keyifli bir şekilde gitmekteydi. Lastiği patlayana kadar... Arabayı kenara çekti. Lastikle uğraşacak ne gücü ne vakti vardı. Kapıyı kitleyip yürümeye başladı. Az yolu kalmıştı. Yolda, arabasının içinde aynı anda hem gülüp hem ağlayan bir kız gördü. ''Günü tek kötü geçen ben değilim'' diye düşündü. Yürümeye devam etti. Ama o da ne? Yağmur başladı. Evet, iş görüşmesine hem geç kalmıştı hem de ıslak bir şekilde gidiyordu. Yine de gülümsedi. Çünkü başına başka bir şey gelmeyeceğini düşünüyordu... Yine de... Buraya kadar her şey iyiydi...

''Bu 50. kattan düşen bir adamın hikayesidir. Adam düşerken kendine hep şöyle demiş: 'Buraya kadar her şey iyiydi'. Ama önemli olan; düşüş değil, iniştir. ''

Hiç yorum yok: