4 Temmuz 2009 Cumartesi

Sıradan Veya Sıradışı

Üç: Beş

imdi eğilip ayak parmak uçlarımıza dokunuyoruz!
-...
-Bir, iki, üç, dört, bir, iki, üç, dört...
-Hıı, kim o ya sabah sabah?!
-Kaslarımızın iyice kasıldığını hissediyoruz, değil mi hanımlar? Artık diğer hareketimize geçebi......ciyoup.

Battaniyesi yere düşmüş. Yine bir kabus görmüş olmalı ama gördüğü kabus bitmemiş olsa gerek ki jimnastikçi bir kadının sesiyle uyanıyor. Başını hafifçe havaya kaldırıyor ve fark ediyor ki yastığı başının altında değil, ayaklarının arasında. Başını tekrar yatağa koyuyor. TV'nin altında bir kaç aydır biriktirdiği şarap ve bira şişeleri gözüne ilişti. Hiç bardak yoktu görünürde. Bardağın olmaması yalnızlığa delaletti bir yerde. İçkisini en son kiminle paylaştığını hatırlamaya çalıştı: bulamadı. En son tanıştığı kadın'ın adını düşündü... Aklında yer eden diğer bütün kadınlar gibi onun da adı beş harfliydi. Eğer gecenin bir körü evine gitmek için tutturmasaydı belki adını şimdi hatırlayabilirdi ama yok, o da gitmişti; diğer bütün beş harfliler gibi...

Hiç yorum yok: