21 Temmuz 2009 Salı

Sıradan veya Sıradışı

On İki: U Dönüşü

"Bu kadar boktan bir gün yasaklanmalı."

Kendini o müthiş isabetli arabasının içinde kaldırımda buldu Yeşim. U dönüşüne söverken, Vosvos'un düşük performansına minnettar kalmayı ihmal etmemişti. O an kaldırımda olmayan milyonlarca insana ve oradan geçmeyen polis arabasına teşekkür etti içinden. Virajı alamayıp kaldırıma zıplayan bir Vosvos'tan daha normal ne olabilirdi ki? O yüzden bu durumu daha utanç verici kılıp ana yola beceriksizce dönme çabalarından vazgeçti. Ve yukarı giden yolu eziklikle takip etti. Bu yol okula gidiyordu. Annesinin fosillerini ziyaret etmekten vazgeçti, zerre hevesi kalmamıştı öyle ki.

"Sanırım tekdüze günlere alışan bünyemde özgürlük yan etki yapıyor." diye düşündü içinden. En yakın sağlık ocağından kıytırık bir rapor alıp okula vermeliydi. Böylece her şeyin yolunda gittiğini görünce içindeki huzursuzluk bir nebze azalabilirdi belki.

Yarım saat sonra muayene olup, raporunu çoktan almıştı. Geçmek bilmeyen sinüzitinin işe yaradığı olmuyor değildi bazen. Acaba müdürden işiteceği azarı yarına mı erteleseydi? Bugün nasıl olsa bok oldu, o zaman yarınki boklukları da aradan çıkartalım diye düşündü. Hem böylece yarına 1-0 mağlup başlamayacaktı. Zaten okula iyice yaklaşmıştı.

Öğrencilerin arasında fiyakalı bir araba gördü. Siyah bir makam aracı.

"Tanrım! Teftiş! Kaymakam! Sıçtık!"

Başından aşağı dökülen kaynar suların eşliğinde salaklığına yanıyordu ki silik surat karşısında belirdi. O da Vosvos'u görmüştü bir an durakladı, sonra kapıdan içeri baktı, kaymakam görünürde yoktu, beş dakikalık kaytarmanın bir mahsuru olmasa gerekti. Yeşim'in yanına gitti hızlıca.

-Selam! Geriye kendim dönecektim aslında. dedi gülerek. Ama kızın gülmeye hiç niyeti yok gibiydi.

-Kaymakam Bey gelmiş, teftişi unuttum. dedi tüm samimiyetiyle. Sanırım sen de Milli Eğitim'desin. Ve el birliğiyle içerde benim cezamı kesiyor olmalısınız.

"Ay inanamıyorum yoksa sen burda mı çalışıyorsun? Hay allah tesadüfün böylesi!" gibi klasik şaşırma faslını atlamıştı ikisi de.

-Evet hakkınızda soruşturma açıldı Yeşim Hanım.

-Evet ismimi de bildiğine göre...

-Sana bir şey söyleyeyim mi? Aslında bu hiç yapmadığım bir şeydir. Ama müdür yardımcısı bana Yeşim Hanım'ın gelmediğini söyledi -ki o senmişsin, buna daha sonra hayret edeceğim- herneyse, ben bunu Kaymakam Bey'e söylemedim. Ağzımdan "Herkes burda" lafı çıkıverdi. İyi ki de bugün bir farklılık yapmışım dedi ve gülümsedi.

Yeşim derin bir oh çekti garip mimiklerinden biri eşliğinde.

-Nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum.

-Öyleyse ben yardımcı olayım. Hemen aşağıda, sahilde şirin bir restorant var. Orada bir akşam yemeğiyle bu iyiliğimi ödeyebilirsin mesela.

-Evet orayı biliyorum.

-Kaymakam Bey gelmek üzere. Gitmeliyim, bence sende gitmelisin çünkü müdür tardımcısını baya bir fişeklemiştim, dedi muzip bir gülümsemeyle.

Garip mimiklerinden biriyle cevap verdi kız.

-Saat sekizde teşekkür ederim öyleyse. Görüşmek üzereee.

-Unutma!

Hiç yorum yok: